Bebeklerin uyumak için desteğe ihtiyacı vardır. Peki ya ebeveynlerin? Benim meslek hayatım boyunca en çok karşılaştığım soru sanırım uyku üzerine oldu. Öncelikle ben uyku eğitimine son derece inanıyorum. Neden mi? Sadece çocuk için değil anne için de uyumak ve o uykunun kalitesi çok çok önemli. Bir annenin gece boyunca aralıklarla uyanması tıpkı sık kalkan bebekler gibi hafif uyku içinde dönüp durmasına ve bir sonraki günün getirdiklerine kendini hazırlayamamasına neden olur. Bu annenin ertesi gün bebeğine olan tahammülünü düşürebilir ve anne- bebek arasındaki sağlıklı ilişki sekteye uğrayabilir. Bu bilgi bizim ne işimize yarayacak derseniz; annelerin doğum öncesinde bir miktar küçülen beyinlerinin getirdiği unutkanlık ve dalgınlıkların geceleri kaliteli uyuyamayarak yorgun düşmeleri nedeniyle daha da kötüye gittiğini görebilirler. Halbuki bu durum bir rivayete göre annenin bebeğini doğururken ki zorluklarını unutsun diye doğanın verdiği bir armağandır. Dolayısıyla uyku eğitimine farklı kanallardan da bakıp önce gerekliliğine inanmak gerekir.
Uyku eğitimine son derece inanmakla beraber radikal uyku eğitimlerine sempatiyle yaklaşmıyorum. Bebekli hayat bazen yeterince kabus gibi olabiliyor. Bunu tatlı bir rüyaya dönüştürmek varken en değerlimizi ağlamaya terketmek bana çok yanlış geliyor. İşte bu noktada uyku eğitimini yanlış yorumluyor olabilir miyiz? Sorusu akla geliyor. Bana göre sıfır ağlamalı bir uyku eğitimi yok. Olamaz. Çünkü siz bebeğinizin bir alışkanlığını değiştirmeye çalışıyorsunuz. Hangi bebek “ Peki anneciğim” der ki? Elbette durumu bir süre protesto etmesi beklenen davranıştır. Peki bu protesto nasıl olur? Tabi ki ağlayarak. Neden? Çünkü bebeklerin iletişim kurma yolu budur. Ağlamak. Bize yanlış gelen, mutlaka bir sorun olduğunu düşündürten son derece doğal olan bu tepkiyi mümkünse başlamadan bitirmek isteriz. Ama uğruna eğitimler alınan, kitaplar okunan, çok paralar dökülen koskoca ‘uyku eğitimi’ konu başlığını sadece eşittir bebeği ağlatmak olarak görmek haksızlık değil mi?
Bir kere kaçırdığımız en önemli nokta mizaç. Karakter bir bebeğin gün içindeki davranışlarını nasıl etkiliyorsa elbette uyku şeklini de etkiler. Hassas bebekler en ufak bir sesten kolayca etkilenir. Hareketli bebekler uykuya dalmakta zorlanır gibi örnekleri çoğaltmak mümkün ama neyse ki uyku öğrenilen bir beceri. Sırf bu nedenle bile birkaç kitap okuyarak çocuğunuza uyku eğitimi vermeniz oldukça zordur. Bu işte aslolan sizin sabrınız cesaretiniz ve içgüdüleriniz. Çünkü her yöntemin her çocukta işe yaramayacağını artık biliyoruz. Bununla birlikte bu kitaplara da ihtiyacımız yadsınamaz. Çünkü önemli ölçüde yolumuza ışık tutuyorlar. Ama bu bilgilerin kendi annelik süzgecinizden geçirilmesi ve bebeğinizin mizacına uygunluğunun denetlenmesi gerekir. Yoksa uyku eğitimi kesinlikle tü-kaka değildir.
Işe doğru bilinen yanlışlarla başlayın. Bebekler sessiz ortamda mı uyumalı? Gece muhallebisi uykuyu arttırıyor mu? Uyuyan bebek uyandırılmaz mı? İyice yorulana kadar uyanık tutmaya zorlamak mı daha kesintisiz uyumasını sağlar?Tahmin edeceğiniz üzere hiçbiri doğru değil. Peki neden? Hepsinin bilimsel bir açıklaması var. Ama yaptığınız /yapacağınız bu değişiklikler bile bir eğitim aslında. Ne olur salt ağlamak olarak görüp büyük resmi kaçırmayalım.
Beklentilerinizi gerçekçi tutun. Gece boyu uyumaktan anladığınız 12 saat boyunca uyumaksa yanlış yoldasınız. 6 aylık bir bebeğin kesintisiz 6 saat uyuması bizim için ‘gece boyu uyumak’tır. Fazlasını beklemek, kitaplardan medet ummak ya da aldığınız uyku eğitiminin işe yaramadığını düşünmek sizi mutsuz yapar. Yani ulaşılabilir hedefler koyun. Bana 1. Sorulan soru “Başarabilir miyiz?”ise; 2. si “ Bu iş kaç günde çözülür?” oluyor genelde. Maalesef ben “ 7 günde çözeriz.” gibi bir reçete veremiyorum. Çünkü her bebeğe göre değişecek bir cevap bu. Hatta radikal bir eğitim vermeyenler sadece mevcut durumun kalitesini arttırmaya çalışanlar için uzun da sürecektir ama bebeğimiz “Ne kadar ağlarsam ağlayayım annem gelmeyecek.” diye düşünmeyecektir. Çünkü o ağlamayı tercih etse bile süreç boyunca yalnız olmayacaktır. Yine de işe başlarken bir hedef koymak her zaman iyidir. Bebek adımlarıyla ilerleyin. Her şeyi aynı anda çözmeye çalışmadan ufak değişiklerle, en az direnç göstereceğini düşündüğünüz şeylerle başlayın. Hatta bazen sadece ortam düzenlemesi ya da yapılan küçük hatalar düzeltilince bile bebeğin uykusu değişebiliyor.
Unutmayın ki en önemlisi annenin ve bebeğin mutluluğu. Ama tek taraflı değil. ‘O mutlu olsun ben de olurum’ kafası bir yere kadar oluyor. Sizin de istekleriniz, ihtiyaçlarınız olması gerektiğinin farkına varın ve gerçek ihtiyacınız ne? Bunu düşünün. Eğer hala ‘ Yeter ki o ağlamasın ben gece uyumamaya razıyım’ derseniz saygı duyarım. Zaten bu yazıdaki amacım sizleri uyku eğitimi vermeye ikna etmek değil. Ben bana danışan kişilerin de içlerinde sürece gerçekten inanmayan anneler olduğunu düşünüyorsam, başlamama ya da erteleme konusunda –inanın- gerekli önerilerimi yapıyorum. Lakin, benden son zamanlarda en çok talep edilen eğitim, uyku eğitimi ve sıkıntı yaşayan anneler ile birlikte adeta kampa girip uyku günlükleri tutuyoruz. Unutmayalım ki, problem aynı gibi gözükse de her çocuk bu problemi farklı yaşıyor. Böyle olunca, her çocuğa “özel çözüm” büyük bir önem kazanıyor. Ya, çocuğun uyku düzensizliğinin altında daha ciddi sıkıntılar yatıyorsa?
“…Daha güzel, daha dinç, daha uykusunu almış bir insanlık için “yatsın bu dünya” iyi geceler…
Okuduğum en faydalı uyku yazılarından biri. Ellerine sağlık!
BeğenBeğen
Cok tesekkur ederim.🙏🏻
BeğenBeğen
çok güzel anlatmışsın selin hanımcım, bende çok okuyup çok araştırıp kendimce yöntemlerle uyku eğitimi vermeye çalıştım ama senden aldığım destek sayesinde bir şeyleri yerine oturta bildim ki hala desteğini esirgemediğin içinde çok teşekkürler:)
BeğenBeğen
Ne mutlu bana. Boyle guzel sozler duymak gercekten cok guzel. Tesekkur ederim.
BeğenBeğen
Merhabalar öncelikle yazılarınızı zevkle okuyorum ve çok güzel bilgiler edindim bir okul öncesi öğretmeni ve sosyolog olarak. Benim 6 ay 3 haftalık bir kızım var. Sıçrama öncesine kadar emip yatağında uykuya dalıyordu ama sıçrama ve diş sancıları herşeyi sıfırladı ve bu dönemde çok da üstüne gitmeyi düşünmüyorum uyku saatimiz en geç 8 buçuk ve 4 saatte bir kalkıp karnını doyurup(yutkunup su içer gibi ses çıkardığından dolayı biliyorum) yarı uyanık şekilde yatağında uykuya dalıyor. Ama uyanıkken uykuya geçişlerimiz son 3 gündür kabus. 3 gün öncesine kadar emerdi yastık üstüne uzanıp pışpışla uyurdu ama şuan ne memede ne pışpışla uyumak istemiyor mutsuz sesler çıkarıp ağlıyor. Sadece kucakta evin içinde gezmek istiyor ne yapmam gerek yardımcı olursanız çok mutlu olurum çünkü İnan’ın herşeye tek bAşıma yetişmeye çalıştığım için sinirlerim çok yıprandı.
BeğenBeğen
Merhaba. Öncelikle değerli yorumunuz için teşekkür ederim. Anladığım kadarıyla bebeğiniz halen büyüme atağında. Büyüme atakları ya da diş çıkarma gibi çocuğun günlük yaşantısını çok etkileyen böylesine önemli konularda bir yenilik önermiyoruz. Aksine mevcut durum kararlılıkla devam etmeli ki atak bittiğinde ya da sıkıntısı her ne ise çözüme kavuştuğunda yeni ve istenmeyen ya da kazara yoğun emek isteyen alışkanlıklara sebebiyet vermeyelim. Bununla beraber bebekteki ve alışkanlıklarındaki değişim de göz ardı edilemeyecek ölçüde olabiliyor. Fakat biliyoruz ki bebeğin mücadele ettiği her ne ise çözülünce eski düzen de yeniden geliyor. Size tavsiyem bebeğinizi her zamanki şekilde yatırmaya çalışın. Ama bu dönemde kucaklanmak, sarılıp sarmalanmak istiyorsa da o zaman da odadan dışarı çıkmayacak şekilde ihtiyacını karşılayın. Yeni ne yaparsanız yapın üç gün üstüste yapmamaya çalışın. 3 günden sonra bebek o yöntemi benimseyip yeni alışkanlığı kabul edebiliyor. Bolca sabır ve dayanma gücü diliyorum. Unutmayın geçecek. Bugün çok zorlanıyorsunuz ama yarın güçlükle hatırlayacaksınız. Sevgiler.
BeğenBeğen