İlk çocuğum olduğundan mıdır bilinmez ama Ela’nın şuan birden fazla anı defteri var. Her birinde farklı şeyler yazıyor ama birden çok olduğu kesin. Bir tane bir bebek sahibi olacağımı öğrendiğim o gün yazmaya başladığım zamansız ajandam var. Hafta hafta hamileliğimi kaydetmiştim. Doğum sonrasında özel günlerine dair anı kartları vs. varsa onları yapıştırarak devam ediyorum. Bereketli ajandaymış halen bitmedi. Ultrason fotoğraflarını da yapıştırdım ama öncesinde ben yaptım siz yapmayın diyeceğim şeyler var konuyla ilgili. Birincisi, ultrason fotoğrafları kesinlikle pvc kaplatılmaz. Anında kapkaranlık bir görüntüyle karşılaşıverirsiniz. İkincisi, hiç bir koruyucu kaplama yapılmadan saklanmaz. Eğer böyle yaparsanız bir kaç sene içinde bomboş bir kare fotoğraf kağıdına bakarken bulursunuz kendinizi. Dolayısıyla fotoğrafların hava ile temasının bir şekilde kesilmesi gerek. Ben fotoğrafları yapıştırdıktan sonra üstlerine renksiz dc-fix- şeffaf folya da diyebiliriz- geçmiştim. Ama kenarları tam kapanmamış olsa gerek bazı fotoğraflar görünmez olmuş bile. Demek ki bizim için önemli olan ultrason fotoğraflarının yıllara meydan okumasını istiyorsak o zaman mutlaka bir şekilde üstlerini kaplamamız gerekiyor. Bu ajanda hamilelik/ bebek ajandası aslında. İsmi ‘Tıpış Tıpış Zamanlar’ içerisinde hamilelik ve doğum sonrasıyla ilgili rehber de bulabilirsiniz. Çocuk Hakları bildirgesiyle başlayan ajanda çeşitli stickerlarla desteklenmiş.
Bu defter dışında Ela’nın babaannesinin aldığı bir defter var. O, klasik kitapçılarda bulabileceğiniz türden bir defter. Doğum anından, bebeğiniz için düşündüğünüz isimlere, ilk hediyelerden ilk dişlerin çıkma zamanına kadar geniş bir yelpazede genelde bebeğin ilk ylıını konu edinen defterleden biri.
Ela daha doğmadan eşimle ayrı ayrı tuttuğumuz defterlerimiz var. Bunlar Boyut Yayıncılıktan Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin’in kaleme aldığı “Bana Seni Anlat Anne/ Bana Seni Anlat Baba” Adından da anlayabileceğiniz üzere kendi ağzınızdan evladınız için kendinizi, çocukluğunuzu, geçmişinizi ve bugününüzü anlattığınız bir defter. Defterler de bazı sorular aynı. Hatta çoğu soru aynı. Mesela “ Babamla nasıl tanıştınız?” diye soruyor. İki ebeveynden farklı senaryolar dinlemek mümkün. Böylece olaylara bakış açımızın da ne kadar farklı olabileceğini görüyoruz. Eşinizle tanıştığınız gün üzerinde ne vardı hatırlıyor musunuz? Kim en ince ayrıntısına kadar hatırlayacak acaba? Bu defterler şuan odasında duruyor ama henüz hiç ilgisini çekmedi. Çekene kadar da okumayı düşünmüyorum. Hatta mutlaka kendisi okumalı ve oldukça da büyük olmalı. Bu da size bir fikir olsun. Her gün bir sayfa doldurursanız tam bir yıl sonra defteriniz bitmiş olur. Çünkü defter 365 gün, 365 anıdan oluşuyor.
Ela’nın yaptığı iyi/ kötü şeyleri not aldığım şahane defterlerim var. Burada bahsetmiş hatta çıktı alabileceğiniz görselleri dahi paylaşmıştım. Özellikle ek gıdaya geçişte çok işime yarayan bu defterlere herşeyi not aldım. Tüm ilklerini resmettim. Şimdi hem muhteşem bir arşivim var. Hangi gıdayı hangi ay vermişim? İlk dişi ne zaman çıkmış? İlk ne zaman emeklemiş? İlk sözcüğü neymiş? Sonrasında hiç susmuş mu? Vb. Hem de eşi bulunmaz bir anı kaydettim Ela için. Ela’ya özel. Bu defterleri ibeking internet sitesinden aldım. Tam da benim ruhuma uygun. Cicili bicili defterlerdi ama büyük karelere bölünmüş her türlü ajanda da olur.
Yazının da konusu olan anı defterini sona sakladım. Bu defter aslında çocukluğumuzda sıkça kullandığımız yapışkanlı bir fotoğraf albümü. Benim annemlerin böyle çok albümü varmış. Kendi çocukluğuma dair hiç bulamadım. Klasik bugünkü bildiğimiz albümlere geçiş yapmışız o dönem ama bu yapışkanlı albümlere hep hayran kalmışımdır. Bu albüm yurtdışından kızıma bir hediye olarak geldi. İyi ki de geldi. Ben bu albümü fotoğraflı bir anı defterine dönüştürdüm. Yukarıda bahsettiğim ilkleriyle ilgili olan defterlerin içinden ne bilgiler çıktı ne bilgiler? İşte onların her birini farklı farklı desenlerde, yazılarda birleştirdim. Görsellerle destekledim. Bir de her ay çektiğim fotoğraflardan ekledim. Böyle bir anı defteri daha oluşturdum.
Çocukluğuma dair çok az şey hatırlıyorum ve çok çok az fotoğrafım var. O günlerden kalma bir biberonum vardı. Bugüne saklamayı başardığım. Sanırım olağan taşınmalarımızdan birinde kaybettim. Çok Ela’nın fotoğraflarını çeken biri değilim ama kararında anı biriktirmeye gayret gösteriyorum. Çabuk unutan biri olduğuma göre bana da önemli bir arşiv olacak bu anı defterleri. Yıllar sonra Ela’yla birlikte çevireceğiz sayfaları ve ben kızımın bebekliğini, çocukluğunu yeniden yaşarken kokusunu içime çekmeye devam edeceğim.
Şimdilerde başka bir defter tutmaya başladım. Ela ve akıl almaz cümlelerini, söylediği sözleri yazıyorum bu kez. Bir gün kıymetini bileceğine eminim. Belki çok erken bir zamanda olmayabilir ama onun için de çok değerli olacağına inanıyorum bu anı defterlerinin. Uzun- kısa, iyi- kötü bakmadan, hatırlamamış ya da not almayı unuttuğunuz ayrıntıları geçmişte bırakıp düşünmemeye çalışarak mutlaka bir anı defteriniz olmasını tavsiye ederim. Şimdi, bugün bir yerden başlayın. Gerisi gelir.
Sevgiler.
One Comment Kendi yorumunu ekle