Görenin “deli işi bu!” diyeceği bir yazım var bugün. Daha önce boyu kadar kitap okuyan, yılda 1000 kitap okuyan, Türkiye’deki şehirlerin sayısı kadar kitap okuyan ve okudukça bunları haritada işaretleyen meydan okumalar görmüşsünüzdür. Bunlar çocuklarımızın daha fazla okuma alışkanlığı kazanması için yapılan eğlenceli ve takip edilebilir uygulamalardır ve kendi adıma desteklediğim uygulamalardandır. Fakat yeni okumaya başlayan bir çocuğun boyu kadar kitap okuması; meydan okumanın ulaşılabilir olmasını engelliyor. Kendi yeğenimden biliyorum. Okumayı çok sevmesine rağmen onun seviyesinde okunabilecek olan kitaplar bol resimli,az yazılı ve oldukça ince kitaplar olduğu için ne kadar çok okursa okusun bir türlü istediği hedefe ulaşamıyor. Fakat bu meydan okumanın da ulaşılabilir bir hedefi olması gerekiyor. Özellikle de yeni okumaya başlamış bir çocuk için daha hızlı ulaşılabilir bir hedefe ihtiyacımız var gibi düşünüyorum. Biraz bu nedenle biraz da az sonra anlatacağım sebepten bu “deli işi” ne kalkışmış bulunuyorum. Beni tanıyanlar bu işe sebat ederek uzun süre devam edeceğimi bilir. Nitekim uzun zamandır biriktiriyorum ve bu yazıyı da size elle tutulur bir sayıya ulaştıktan sonra yazıyorum. Fakat siz bu kadar sabırlı ve istikrarlı olamayacağınızı düşünüyorsanız onun için de bir fikrim var her zamanki gibi.

Gelelim ikinci nedenime. İngiltere’de kitaplar özellikle de çocuk kitapları insanın bütçesini gerçekten zorlayabilecek seviyede. Hal böyle olunca büyük çoğunluk kitaplarını charity shop denilen yardım amaçlı dükkanlardan 2. El olarak temin ediyor. Bu şekilde 7-8 pound’a alacağınız bir kitabı çoğunlukla 1 pound gibi hatta bazen daha da uygun bir rakama alabiliyorsunuz. Ben de elbette bu imkanı değerlendirip charitylerden özellikle de kitapçı olanlarından gerek Ela’nın gerekse de kendi kitaplarımı alıyorum. Fakat daha da güzel bir imkan var ki, o da her semtte bulunan kütüphaneler. Genelde bir kütüphaneden aldığınız kitabı size en yakın kütüphaneye de bırakabiliyorsunuz. Böylece bir çok kütüphane gezip farklı farklı kitaplarla ve insanlarla tanışabiliyorsunuz. Bir kitap 3 hafta kadar sizinle kalabiliyor. Biz neredeyse her hafta gidip bir kaç kitap alıyoruz ve çoğunu da iki kereden fazla okuma şansımız olmadan geri veriyoruz çünkü dediğim gibi charitylerden de düzenli olarak alışveriş yapıyorum. Aynı zamanda okuldan her hafta bir kitap geliyor ve bu kitabı bir hafta boyunca okuyarak bir haftanın sonunda Ela öğretmenine anlatıyor. Yani evde ciddi bir kitap sirkülasyonu var diyebiliriz. Ama bu kitaplar bizimle kalamadığı için hangisini okumuştuk, konusu neydi, sevmişmiydik vb. zihnimizde sorular ve yalnızca kitabın ön kapağı kalıyor.

İşte bu iki sebeple ben Ela’nın okuduğu, daha doğrusu şimdilik bizim ona okuduğumuz bütün kitapların ön ve arka kapaklarını google’da buluyorum ve excell’de birleştirerek minyatür kitaplar haline getiriyorum. İlerleyen zamanlarda bu kitapları kendisi okumaya başladıkça içlerine küçük notlar da alacağız. Belki kitapla ilgili birer cümle ve sevip sevmediğini yazabilir. Tarih atabilir. Bu minyatür kitapları da bir kavanoz içerisinde biriktiriyor ve kütüphanesinde saklıyoruz. Zaman zaman içinden 10 kitap seçiyor ve resimlerine bakarak kitabı tahmin etmeye çalışıyor ve konusu hakkında hatırladıklarımızı anlatıyoruz. Buraya koyduğum kitapların hepsi İngilizce. Bu nedenle ben amazon’a kitabın adını yazınca genelde ön ve arka kapak fotoğraflarını bulabiliyorum ama bulamadıklarımı da kendim ön kapak rengine yakın bir renkle dikdörtgen çiziyorum. Yani arka kapak çok da şart bir şey değil ama bulabildiğimi koyuyorum tabii. Küçücük bir kitap için bir A4 ü ve yazıcıyı her zaman kullanmıyorum. Öncelikle bir A4 kağıdı kaplayacak kadar çok kitap resim oluncaya kadar pc’de biriktiriyorum. Örnek olması açısından yazının sonuna bir adet PDF ekleyeceğim.

Peki ‘Bayağı deli işiymiş ama sevdim. Yine de ben bu kadar uğramam’ diyenler hala burada mı? O zaman bir A4 sayfayı olabildiğince küçük dikdörtgenlere ayırıp, kitap gibi katlayıp, okuduğunuz kitabın adını da içine, kapağına herhangi bir yerine yazıp biriktirebilirsiniz. Bunları rengarenk kartonlarla da yapabilirsiniz. Zaman zaman açıp kaç kitap okumuşsunuz birlikte sayabilirsiniz. Bunları bir kumbaranın içinde de biriktirebilirsiniz. Yahut tam tersi çocuğunuzla birlikte bir hedef koyup o hedef kadar minyatür kitap katlayıp kavanoza koyabilir ve okudukça da içinden bir minyatür kitabı eksiltebilirsiniz. Kitapların sadece ön kapaklarının resimlerini çıkartıp büyükçe bir kartona yapıştırıp çerçeveletebilirsiniz.

Fikir benden, geliştirmesi sizden. Ben aslında her birinin içine sayfalar da yapacaktım. Yada her birinin içine maket kartonundan bir parça yapıştırıp kitap sayfaları gibi görünmesini sağlamak da düşüncelerim arasındaydı. Böylece gerçekten minyatür kitaplar gibi görüneceklerdi ama her zaman yapılabilir ve benim için de ulaşılabilir, istikrarlı bir hedef gibi gelmediği için böyle bir şey yapmadım. Belki aranızda yapmak isteyen çıkabilir ve kim bilir belki bir gün bu kitapları minyatür bir kütüphane yaparak evin bir köşesinde sergileyebilir. Hayalim bu idi ama bu kadarına sabrım yetti diyeyim. Siz de kendinizi zorlamadan, yapabileceğinizi düşündüğünüz yere kadar fikri geliştirebilirsiniz.

Bir başka deli işinde daha görüşmek üzere. Bol bol, keyifli okumalar.

book covers