OKULA ALIŞMA/ ALIŞTIRMA ( ORYANTASYON ÖRNEKLERİ)

Okula alışma/ alıştırma sürecini genel hatlarıyla şurada, alıştırma sürecindeki oryantasyon tekniklerini ise şuradaki yazımda daha önceden anlatmıştım. Bugün biraz daha büyük çocukların ‘büyük okuluna’ adaptasyonundan bahsedeceğim.

Daha önce de söylediğim gibi buradaki süreç Türkiye’dekinden biraz farklı ilerliyor. 3 yaşındaki çocuğunuz Nursery denilen özel kreşlere gidiyor. Fakat 4 yaşına gelen her çocuğun Reception- bazı yerlerde Foundation da deniliyor- diye bir okula kaydının yapılması gerekiyor. Buna göre siz evinize en yakın 3 okulu tercih ediyorsunuz. Daha sonra çocuğunuz tercihleriniz arasından en uygun olan okula kaydediliyor. Bu okullar devlet okulları. Receptionları da devlet okullarının içindeki ana sınıfları gibi düşünebiliriz. Aslında tam bir hazırlık sınıfı.

Neden Türkiye’deki anaokullarından farklı? Çünkü Türkiye’deki şimdiki sistemi tam olarak bilmesem de çocuklar Reception’da okuma yazma öğrenir, 1’den 20’ye kadar olan sayıları tanıma, yazma, okuma becerisi geliştirir. Reception’a çocuğunuz Nursery’ler de hazırlanır. Alfabe ve 1’den 10’a kadar olan sayılar öğretilir. 20’ye kadar ritmik sayma yaptırılır…

Ela’nın okulundan her iki haftada bir eve ödev geliyordu. Buna göre kağıtta yazan harf ile ilgili evdeki bir eşyayı bulup çizmesi gerekiyordu. İşte ödevlerden birkaç örnek.

image1 (15) image2 (14)

image3 (12)

Bunlar bizim Reception için ilk hazırlanma sürecimizi oluşturuyor. Nursery’lerde Türkiye’deki gibi sürekli veli toplantıları yapılmıyor. Sadece senenin sonunda 10 dakikalık bir geri bildirim veriliyor ve çocuğunuzun gideceği okula kapsamlı bir ‘Geşiş Raporu’ gönderiliyor. Bu raporun bir kopyasını veli de alabiliyor. Raporda Ela’nın başlangıçtan bu yana hangi becerilerini geliştirdiği, hangilerinde desteğe ihtiyacı olduğu gibi Ela hakkıında genel ve özel bilgiler yer alıyor. Böylece yeni okulundaki öğretmeni Ela’nın Nursery macerasını daha Ela okula başlamadan öğreniyor. Bizdeki gelişim değerlendirmesi ve sene sonu karnesi gibi bir şey ama öyle süslü püslü değil çocuk hakkında gerçekçi bilgiler veren bir rapor.

Yeni gelmişken şunu da söyleyeyim. Buradaki okullarda sene sonu gösterisi diye bir şey yok. Sergi vb. bir şey de yapılmıyor. Bunun yerine ‘büyük okulu’na gidecek çocuklara ‘ Hoşçakal’ partisi yapılıyor. Bu partide çocukların severek oynayacağı oyunlar, aktiviteler ve yiyecekler falan yer alıyor. Biz başka bir şehirde olduğumuzdan bu partiye katılamadık. Daha fazla ayrıntı veremiyorum.

Okulda fazla toplantı vb. yok dedim. Peki çocuğumuz ne yapıyor, okuldaki vakti nasıl geçiyor? Bunları nereden bileceğiz? Her gün çocuğunuzu almaya geldiğinizde kısaca o gün hakkında bilgi veriliyor. Bunun dışında bir de telefonunuza indirebileceğiz bir uygulama sayesinde okuldaki aktiviteler hakkında, çocuğunuzun okulda ilgi gösterdiği ya da katıldığı etkinlikler hakkında bilgi sahibi olabiliyorsunuz. Burada sadece kendi çocuğunuzun fotoğraf ve videoları yer alıyor ve sizden başka kimse bunları göremiyor. En güzel tarafı siz de okul dışında herhangi bir faaliyet yaptıysanız bu uygulamaya ekleyebiliyorsunuz ve çocuklar birbirlerinin fotoğraflarına okulda bakıp o günleri hakkında sohbet edebiliyorlar.

Bunun bir benzeri Reception’da var mı henüz bilmiyorum ama bizden ilk hafta için bir hediye kutusuna/ poşetine evle, Ela’yla ilgili çok özel ve anlamı olan şeyler dışında onu arkadaş ve öğretmenlerine tanıtacak bir şeyler koymamız istendi. Ailesinin bir fotoğrafı, gidip gördükleri bir yerde ya da unutulmaz bir etkinlik vb. bir şeye katıldıysa ona ait bir hatıra, mutlaka çocuğunuzun en sevdiği kitabı, oynamaktan çok keyif aldığı bir oyunu/ oyuncağı buna benzer şeylerle kutuyu dolduruyorsunuz. Bu kutuyu zaman zaman açıp içinde neler olduğuna bakıp birbirlerini daha iyi tanımaları sağlanacakmış. Çok değerli ya da kaybolmasını istemediğiniz bir şeyi koymayın dediler. Mesela onsuz uyuyamadığı bir uyku arkadaşı falan olursa bunu koymayacağız çünkü okul geri gönderene kadar bu kutu okulda kalacakmış. Bunları neden anlatıyorum? Çünkü kreşler velilerden gelecek önerileri ilgiyle değerlendirmek isterler ve sizler de böyle önerilerle giderseniz diye fikir olması açısından paylaşıyorum. Hem de bunlar da okula alışma sürecinin bir parçası olarak burada yapılıyor. Her okulda yapılıyor mu bilmiyorum ama en azından bizimkinde süreç böyle işliyor. Konumuz da oryantasyon olduğu için farklı teknikleri de görmüş oluyoruz.

Şimdi anlatacağımın oryantasyona doğrudan katkısı var mı bilmiyorum ama okulla ev arasında bir köprü kurmak için basit ama etkili bir yol olabilir. Her çocuğun bir ‘öğrenim yolculuğu’ndan geçeceğini kabul ediyorlar. Buna göre de 6 adet çiçek yaprağı verdiler. Çocuk evde bağımsızlığı için ya da bu öğrenim yolculuğunda yeni bir şeyi başarırsa bu yapraklardan birine yazıp yollayacağız. Örneğin yüzmeyi öğrenmesi, ikişer ikişer sayabilmesi, daha önceden hiç kurmadığı bir cümle vb. şeyler yazılabiliyor. Sene sonuna kadar bütün bir çiçeği tamamlayabilirsek bunu da dosyalarına ekleyeceklermiş. Sanıyorum bu dosya da year 1’a ( ilkokul 1. Sınıf) geçerken Ela’yla birlikte gidecek bir dosya olacak. Bu da Reception’a ait bir şeylerle Year 1 oryantasyonuna yardımcı olacaktır diye düşünüyorum. Yani kısacası bir sonraki dönemin oryantasyonu hep bir önceki dönemden taslak olarak hazırlanıyor diyebiliriz.

Okulların kapıları kale kapısı gibi korunduğundan ilk okul ziyaretinizi de ilk okul toplantınızda yapıyorsunuz. Bir toplantı deyince bilgilendirme amaçlı falan olacağını düşünmüştük ama bunun için bize okul dosyası verdiler. Bu dosyada ihtiyaç duyulan her türlü bilgi yer alıyor zaten. Çocukla gelinen ilk toplantı olduğu için çocuklar bir Reception sınıfına alındı ve onlar için önceden hazırlanmış oyunlarla okulu tanıma fırsatı buldular. Buradaki en önemli vurgu ‘okul çok sevilen, keyif alınan bir yerdir, bugün sana bunun demosunu yaşatacağız.’ oldu. Her çocuk Reception havasını anne ve babalarının eşliğinde solumuş oldu. Bundan sonraki iki toplantı velinin oryantasyonu içindi. Okulu vs. anlatan ama biz Türkiye seyahatinde olduğumuzdan bu iki toplantıyı malesef kaçırdık.

Bir sonraki görüşme çocukların kendi sınıflarında kendi öğretmenleriyle ilk görüşmeleriydi. Onlar sınıfta hem tanıştılar, hem oyun oynadılar. Bu sırada veliler okulun kafeteryasında bir araya getirildi ve çay/ kahve eşliğinde tanışıp kaynaşmaya vesile olundu. Bu toplantıdan günler sonra Ela bir parkta sınıf arkadaşını gördü ve birlikte bir gün geçirdiler.

Bir sonraki görüşme ise ebeveyn- çocuk ve öğretmenin özel görüşmesi idi. Burada biz bir yanlış anlaşılma sebebiyle Ela’yı getiremedik ama özetle veli kendi gözüyle çocuğunu anlatıyor ve öğretmen ile tanışma fırsatı buluyor.

Tüm bunlar böyle uzun uzun zaman dilimlerinde değil, aksine kimseyi sıkmadan olabildiğince kısa 1 saat bazen daha da kısa sürüyor.

Bunlardan başka iki görüşmemiz daha kaldı. Bunların her ikisi de çocuksuz olarak yapılacak toplantılar. Birinde matematik birinde de okuma anlatılacak. Henüz deneyimlemedik. Bu toplantılar yapılırken Ela yeni okuluna başlamış olacak. İlk hafta bir kaç saat gidecekler. Sonraki hafta tam gün olarak 08:50-15:15 olarak devam edecekler.

Bu toplantılardaki en önemli ayrıntı okula alışma yalnızca çocuğun değil, ebeveynin de alışması gereken bir süreç olarak değerlendiliyor. Bu yönüyle bizdekinden biraz farklı diyebiliriz. Sadece çocuk değil siz de okul tarafından bu yeni sisteme uyum sağlayacak şekilde hazırlanıyorsunuz.

Ben Türkiye’de böyle bir deneyim yaşamadığım için elbette kendi yaşadığım, İngiltere’deki bir okulun sistemini anlattım bugün. Eminim daha farklı yöntemleri olan okullar da vardır. Fakat yazdıklarımın hiç biri öyle atla deve şeyler değil. Her biri biraz özveriyle Türkiye’de de yapılabilir, belki çok daha iyileri yapılıyordur da. Sadece söylemek istediğim hiç bir şey bir anda, damdan düşer gibi yapılmak zorunda değil. Farklı şekillerde de olsa oryantasyon bir çocuğun okula başlamasında başarı sağlamak için bence son derece önemli. Belki de sırf bu küçük alıştırma oyunlarından dolayı Ela ‘büyük okuluna’ ( burada öyle deniliyor) başlayacağı için çok çok heyecanlı ve bu heyecanını bütün bir yıl yaşayacağını umuyorum. Umarım benim kızım da okul yolunda gelip giderken tanıştığım ‘büyük okul’lu çocuklar gibi severek, isteyerek ve zorlanmadan gidecek. Sizlerin de şahit olduğunuz ya da birebir deneyimlediğiniz oryantasyon süreci ya da tekniği varsa bana yazarsanız çok mutlu olurum.

‘Büyük Okuluna’ gitmeye hak kazanan tüm çocuklarımıza ve onların değerli anne babalarına mutlu ve eşsiz bir eğitim dönemi dilerim. Sevgiler.

logoo selin cocuk-gelisimi

Değerli yorumlarınızı buraya yazabilirsiniz